Yemek Borusu KanseriYemek borusu, tıbbi adıyla özofagus, ağız boşluğunun sonundan başlayıp, göğüs kafesi içinde soluk borusunun arkasında devam eden ve karında mide başlangıcında diyafram düzeyinde sonlanan, aldığımız gıdaları midemize taşıyan vücudumuzun sindirim sisteminin bir parçasıdır. Yemek borusu, yetişkinlerde ortalama 25-30 santimetre uzunluğundadır. Yemek borusunun çeşitli bölümlerinde kanser gelişebilir ve bu duruma yemek borusu kanseri denir. Yemek borusu kanserleri, farklı ırklar ve coğrafi bölgelerde değişen sıklıklarla görülür. Bilimsel incelemeler, yemek borusu kanserlerinin iki ana tipi bulunduğunu ortaya koymuştur: Skuamöz hücreli kanser ve adenokarsinom. Skuamöz hücreli kanser, yemek borusunun iç tabakasındaki yassı hücrelerde ortaya çıkar ve genellikle yemek borusunun üst ve orta kısımlarında görülür. Adenokarsinom ise genellikle yemek borusunun alt kısmındaki salgı bezlerinden kaynaklanır. Her iki kanser tipinin de görülme sıklığı günümüzde artmaktadır. Yemek Borusu Kanseri Sebepleri Nelerdir?Yemek borusu kanserinin kesin sebepleri bilinmemekle birlikte, genetik yatkınlıktan daha çok çevresel faktörler ve beslenme alışkanlıklarının etkili olduğu düşünülmektedir. Besinlerin hijyenik olmayan ortamlarda saklanması ve uzun süreli tüketimi, sağlığa uygun olmayan katkı maddeleri, füme et gibi duman altında hazırlanmış gıdalar, çiğ gıdalar ve konserve besinlerdeki bazı mikroorganizmalar kansere zemin hazırlar. Ayrıca, alkol ve sigara tüketimi de yemek borusu kanserlerinin oluşumunda önemli bir yer tutmaktadır. Yemek Borusu Kanseri Belirtileri Nelerdir?
Yemek Borusu Kanseri Nasıl Teşhis Edilir?Yemek borusu kanserinin tanısı ve yayılım derecesini belirlemek için birçok test uygulanır. Ancak kesin teşhis genellikle biyopsi ile konur. Biyopsi yapılamadığı durumlarda, manyetik rezonans (MR), bilgisayarlı tomografi (BT), endoskopi gibi diğer görüntüleme yöntemlerinden de faydalanılır. Yemek Borusu Kanseri Tedavi Yöntemleri Nelerdir?Yemek borusu kanseri tedavi yöntemleri, teşhis edilen kanserin türü ve evresi, muhtemel yan etkiler ve hastanın genel sağlık durumuna bağlı olarak belirlenir. Kanserin türüne ve evresine göre radyoterapi, kemoterapi ve cerrahi operasyon seçenekleri uygulanabilir. Skuamöz hücreli yemek borusu kanseri tedavisinde, genellikle kemoterapi ve radyoterapinin birlikte uygulanması tavsiye edilir. Cerrahi operasyon ise diğer tedavilerin sonuçlarına göre planlanır. Son bilimsel çalışmalar, ameliyat öncesi kemoterapinin ameliyat seçeneğinden daha iyi sonuç verdiğini göstermiştir. |
Yemek borusu kanserinin farklı ırklar ve coğrafi bölgelerde değişen sıklıklarla görülmesi, bu hastalığın genetik yatkınlıktan ziyade çevresel faktörlerle ilintili olduğunu mu gösteriyor? Bu durumda, sağlıksız beslenme ve alkol-sigara tüketimini azaltarak kanser riskini düşürmek mümkün mü?
Cevap yazMerhaba Şeref,
Yemek borusu kanserinin farklı özelliklere sahip coğrafi bölgelerde ve ırk gruplarında farklı sıklıklarla görülmesi, gerçekten de çevresel faktörlerin bu hastalıkta önemli bir rol oynadığını gösterebilir. Genetik yatkınlık elbette önemli bir faktör olabilir, ancak beslenme alışkanlıkları, alkol ve sigara kullanımı gibi çevresel etkenler de risk düzeyini belirlemede önemlidir.
Sağlıksız beslenme, aşırı alkol ve sigara tüketimi yemek borusu kanseri riskini artıran faktörler arasında yer alır. Dolayısıyla, bu risk faktörlerini azaltarak kanser riskini düşürmek mümkündür. Dengeli ve sağlıklı beslenmek, alkol ve sigara tüketimini sınırlamak veya tamamen bırakmak, genel sağlık durumunu iyileştirmek ve kanser riskini azaltmak için önemli adımlardır.
Sağlıklı günler dilerim.